''Türkiye neden kendi otomobilini üretmiyor?'' sorusuna cevap arandı uzun yıllar.
Ki;
Türkiye'de otomobil üretilmiyor değildi aslında.
Kısa Adı OYAK olan Ordu Yardımlaşma Kurumu'nun Fransız otomobil firması Renault’la ortaklaşa kurduğu bir fabrikasının yanı sıra, Koç Grubunun, İtalyan Fiat'la ortak olduğu ve kısa adı TOFAŞ olan Türkiye Otomobil Fabrikası AŞ’de uzun yıllardır Türkiye'de otomobil üretiyor.
Ayrıca, Japon ve Kore firmalarının da otomobil fabrikaları var biliyorsunuz.
Ve fakat.
Kendi markası yoktu ülkemin.
Ki;
Balkan bozgunuyla başlayan sürecin sonrasında on yıllarca cepheden cepheye savaşlarda yorgun düşmüş olmasına rağmen milli mücadeleden zaferle ayrılmış bu yoksul millet, daha sonra anlaşılmaz bir sebeple kapatılmış olsa da, uçak fabrikası bile kurmuştu.
''Neden kendi otomobilimizi yapmıyoruz'' diyorken Devrim'i yapmıştık.
Ama tanıtım için test sürüşünü yapacak zamanın Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in kullanacağı otomobile benzin koymayı unutmuştu görevliler.
İki adet olarak üretilen Devrim de böylece müzelik olmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafızam beni yanıltmıyorsa bir TOBB toplantısı sırasında ''Kendi otomobilimizi üreteceğiz'' dedi ve böylece Türkiye'nin kendi otomobilini üretme süreci başladı.
Derken, küresel krizlerin yanı sıra Türkiye'de de ekonomik problemler yaşandı.
Dolar mesela 4,5 liradan 19 lira sınırına kadar yükseldi.
Otomobilimizi yapma süreci biraz yavaş ilerledi yani.
Ve fakat.
Türkiye Otomobil Girişim Grubu’ndan adını alan Türkiye'nin otomobili Togg nihayet piyasaya çıkacak şimdi.
Ki,
Uzun süren yolculuğun sonunda önceki gün, Togg için ön sipariş almaya başlanacağı duyuruldu.
Fiyatı da açıklandı.
T10X olarak çıkacak TOGG'un V1 ve V2 şeklinde iki versiyonu 953 bin ila 1 milyon 215 lira aralığında satılacak.
Mart ayı itibariyle 60 bin lira yatıranlar arasından ilk siparişler alınmaya başlanacakmış.
Togg’un CEO'su Gürcan Karakaş, satışta önceliğin vatandaşlarda olacağını da söylemiş.
Ve fakat.
Ben pek öyle düşünmüyorum.
Çünkü Türkiye elektrikli araçlar için şarj istasyonu gibi alt yapı gereklerini tamamlayabilmiş değil henüz.
Ankara ve İstanbul dışındaki Anadolu şehirlerinden satın alacak olanlar evlerinde duvar tipi şarj cihazı bulunması halinde Togg’u şehir içi seyahatlerde kullanabilirler belki.
Ancak, elektrikli otomobiller, Anadolu insanının şehirler arası yolculukları için şimdilik uygun görünmüyor.
Misal, Samsun’dan İstanbul’a Togg’la seyahat etmeyi düşünenler, 45 yıl öncesi olduğu gibi, Ankara üzerinden Samsun’a ulaşabilirler belki.
Zira Samsun- İstanbul yolundaki en yakın hızlı şarj istasyonu, Samsun’a 500 Km uzaklıktaki Bolu'da çünkü.
Zorlu Grubu, Türkiye'nin Otomobil Girişim Grubu’nun çözüm ortaklarından biridir biliyorsunuz.
Zorlu Grubu’nun, ZES adında enerji firması da var biliyorsunuz.
Buna rağmen, Samsun-İstanbul yolu üzerinde Bolu'dan başka bir istasyon kurmuş değil henüz.
Togg'un menzili ise versiyonlarına göre batarya gücüne bağlı olarak 314 Km ile 523 km olarak veriliyor.
Ve fakat.
WLTP verilerine göre verilen menzil değerleri, hava ve yol koşullarıyla, sürüş biçimine göre değişkenlik göstereceği için gerçekçi değer olarak siz o menzil verilerini 200 ila 350 Km. olarak kabul edin.
Yoksa yolda kalırsınız.
Araba sizi taşıyacağına, siz arabayı taşımak zorunda kalırsınız yani.
AC (Alternatif Akım) şarj istasyonunda bir otomobilin bataryasının dolum süresi 6 -10 saat aralığında değişiyor çünkü.
Demem o ki;
Gürcan Karakaş, otomobile sahip olma önceliğinin vatandaşlarda olacağını söylüyor ama şarj istasyonlarının yurt içinde yaygınlığına dair veriler bunun tersini anlatıyor maalesef.
Bu düşüncemi Togg'un tanıtımı için 6 ay kadar önce Samsun'a gelen Gürcan Karakaş'a da söyledim.
Karakaş, ''Merak etmeyin sizi yolda bırakmayız'' demişti ki, o otomobile asla sahip olamayacağımın bilincinde olarak bu konudaki merakım kişisel değildi asla.
Benim için şimdilik yeni bir otomobile sahip olma ihtimali zaten yok ama Togg, Samsun'da ve Anadolu'nun birçok şehrinde yaşayan para ve pul sahiplerinin de galiba şimdilik hayallerini süsleyecek gibi görünüyor.
